Şirket değerlerimizle uyumlu ve yüksek performans kültürüne odaklanan programlarla çalışanlarımızın kişisel ve profesyonel deneyimlerini zenginleştiriyoruz. Mesleki ve teknik eğitimlerle iş süreçlerine yönelik gelişim sağlamayı hedeflerken, şirketin Dil Öğrenme Desteği ile farklı ofislerimizle olan iş birliğimizi sürekli geliştiriyoruz. Japonya İş Eğitim Programı ile çalışanlarımızın kurumsal hayatlarında daha başarılı olmasını sağlayacak ve kişisel gelişimlerini destekleyecek tecrübeler edindirmeye odaklanırken, MBA Destek Programı’yla da yönetici seviyesindeki çalışanlarımızı hem şirketin hem sektörün geleceğine daha hazır hale getiriyoruz. @bizde10/10 Webinarları, Fikir Atölyesi ve Onur Ödülleri uygulamalarımızla şirketteki iyi uygulamaların fark edilmesi, yaygınlaştırılması ve takdir edilmesi için çalışıyoruz.
DyDo Drinco ile 2014 yılında Boston'da ilk tanıştığımda, küresel stratejilerini tutkuyla açıklıyorlardı. Benim için çok etkileyiciydi çünkü ilgi alanlarımla ve mesleki beklentilerimle örtüşüyordu. Böylece, o zamandan beri DyDo'da uluslararası bir kariyer sahibi olmak benim hayalim oldu.
DyDo Drinco Japonya'da, yeni mezunların hızlıcaistedikleri pozisyonlara atanması nadirdir. İlk olarak, satış temsilcisi olarak 1,5 yıl geçirdim, kariyerimdeki en mutlu zamanlar olmasa da, Japonya'da çalıştığım bu dönemde ürünler, kanal, dağıtımlar, ekip çalışması ve bilmem gereken diğer bir çok bilgiyi öğrendim. Sonrasında kariyerime pazarlama alanında, spesifik olarak birPazar Araştırmacısı olarak devam ettim ve DyDo Drinco Türkiye'ye gelmeden önce bu pozisyonda 3,5 yıl geçirdim.
Pazar farklılıklarına gelince, Türkiye'de Japonya'daki raflarda görmediğimiz pek çok ürün var, örneğin damacana su, Nar suyu veya çikolatalı süt. Öte yandan, burada bulamadığım laktik asitli içecekler, diyet içecekleri veya yeşil çay gibi ürünler var.
Yine Türkiye’den farklı olarak, Japonya'daki marketlerden alabileceğiniz suların boyutu 2 litreyi geçmeyecektir. Meyve suyu aroması olarak portakal, üzüm, elma, şeftali ve greyfurt gibi meyveler yaygındır ancak nar, siyah dut veya kayısı aromalı içeceklerisıradan bir markette bulmak imkansız değilse de zordur. Sütaroması olarak çikolata yaygın değildir, fakat yaygın olarak kahve, çilek veya meyve karışımlarınıbulabilirsiniz. Japonya'da her zaman marketlerde, bakkallarda ve hatta eczanelerde bulacağınız laktik asitli içecekler, diyet içecekler ve yeşil çay bazlı içecekler çok yaygındır.
Son olarak, Japonya’daki kadar market ve otomat makinası,özellikle ofislerin olduğu bölgelerde pek göremedim. İnsanların çalışırken nereden içecek satın aldıklarını konusu benim için gizemini koruyorduta kişirketin çay servisi yapan personelleriyle tanışana kadar, bu kültür çok hoşuma gitti.
Dydo Drinco Turkey’de kıdemli planlama ve satınalma müdürü olarak çalışmaktayım, içecek sektöründe çalışmaya başlayalı ise tam 14 sene oldu, global ve sürekli gelişmekte olan bir şirkette çalışmak bana mesleki ve kişisel gelişimim için önemli fırsatlar sunuyor, bu fırsatlardan biri de Japan Business Training Program’a katılmaktı.
Eğitim ve iş hayatım boyunca çeşitli ülkelerde bulundum, fakat daha önce Japonya’ya gitme imkanım olmamıştı. Şirketimin Genç lider adayları arasından programa dahil olduğumu öğrendiğimde çok heyecanlandım.
Program boyunca, ülkeye özgü iş kültürü ve sosyal hayata ilişkin gözlemler yapma şansım oldu. Ofisler, fabrikalar, marketler, caddeler ve hatta taksiler bile bugüne kadar gördüklerimden farklıydı.
Görme fırsatı yakaladığımız 3 şehirde DyDo ürünlerine otomat makinalarından sıcak-soğuk alternatifleriyle kolayca ulaşıldığını görmek etkileyiciydi. Kyoto’daki muazzam tapınaklar, hızlı tren ile seyahat etmek, bambu ormanlarında yürüyüş yapmak ve yeni tatları deneyimlemek programın diğer aklımda kalan kısımlarıydı.
Programdan sonra işimle ilgili stratejilerimi geliştirirken, projelerimi yönetirken nasıl fark yaratırım sorusunu daha fazla sormaya başladım. İşlerimi çok daha geniş bir bakış açısıyla yapmaya, maliyet kadar kalitenin ve en önemlisi de işin merkezinde "insan” olması gerektiğini bu program sayesinde pekiştirdim.
İş dünyasında başarı, genellikle tek önemli kelimeye bağlıdır - iletişim; Doğru iletişim kurmak işimizi en iyi şekilde yapmamızın en büyük anahtarıdır. Uluslararası bir ortamda iletişim becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, bunun temelini İngilizce seviyenizin oluşturacağı rahatlıkla söylenebilir. Satış yapabilmek, insanları ikna etmek veya çalışanlarınıza liderlik etmek istiyorsanız, ingilizce dilindeki yeterliliğiniz şüphesiz en büyük yardımcınız olur. Ayrıca, işinizi dünyanın diğer bölgelerine genişletmeyi planlıyorsanız İngilizcenin en çok kullanacağınız dil olacağını da çok geçmeden fark edeceksiniz.
Akyazı fabrikamızda üretim ve bakım bölümleri olarak kendi içimizde yaptığımız süreç iyileştirme toplantılarımızda dolum makinelerimizden birinde CO2 fire oranının yüksek olduğunu tespit ettik. Bu konuyu çözmek üzere başlattığımız ortak çalışmayla sayaç kurulumu yapıp kutu başına sarf edilen CO2 miktarlarını incelenmeye başladık. Bu sayede sistemdeki iyileştirme noktaları tespit edilip tüm kaçaklar giderildi.
Sitemizde kullanılan çerez politikasını kabul ediyorum. Aşağıdaki Kabul Et'e basarak kabul edebilirsiniz... Çerez Politikası Aydınlatma Metni İnceleyiniz..
Kabul Ediyorum